22 Eylül 2010 Çarşamba

Castillo De Vimianzo & Finisterre Bolum :2


Vimianzo kasabasindan ayrilip yola koyulduk.Gidecegimiz son nokta Finisterre  yani Yeryuzunun Sonu.Bu arada harita daki dil Gallego'ca,Galicia'lilarin yerel dili.Ismini duymanin bile insani heyecanlandirdigi bu yer,ayni zamanda hristiyanlarin haci olduklari Santiago yolunun okyanusta biten noktasi.Daha onceki bir yazimizda da bahsettigim uzere insanlar avrupanin bir cok noktasindan yureyerek yada bisiklete binerek Santiago sehrindeki Katedral'i ziyaret ediyor ve haci oluyorlar.Bir cogu ise bununla da yetinmeyip yolun sonuna kadar yani Finisterre'ye kadar yuruyorlar.Bu bir nevi daha tutkulu inanmanin yaptirdigi birsey.

Tabi amaciniz ne olursa olsun (o anlari yasamis biri olarak soyluyorum) sizi orada inanilmaz bir deneyimin karsilayacagi kesin.Vimianzo dan ayrildiktan sonra Ruzgar Gullerini takip ederek bu meshur mekanin yoluna girdik.Yine etrafimizda yemyesil daglar,kiyilarda ise (cogu issiz) harika plajlar esliginde yolculugumuza devam ettik.
Mekana vardiktan hemen sonra deniz fenerinin oldugu merkeze gitmek yerine,ben her zamanki gibi onumuzde uzanan cam agaclarinin arasina dalip dalga seslerini hafiften duydugum okyanusa dogru yoneldim.

Deniz seviyesinden fazla yuksek olmamasina ragmen,onumdeki Okyanusun yarattigi sonsuzluk hissi kendimi dunyanin en yuksek noktasindan tum gezegene bakiyormus gibi hissettirdi.Gunesin okyanus uzerindeki yansimasi ise nedendir bilmem ama bana fazlasiyla huzur verdi.Ustune okyanus uzerinden gelen guclu ruzgarlarin,hemen arkamizdaki cam agaclarina dokunusu ve ruzgarin igne yapraklarindan gecerken cikardigi seside ekledinizmi buranin ne kadar ozel bir yer oldugunu anlamaniz uzun surmuyor.
Bu ozel mekanin en uc noktasina bir Deniz Feneri kurulmus.Dediklerine gore yazlari sakin olan okyanus kis'in tamamen deliriyormus.Orada saticilik yapan biri ile kurdugumuz diologa gore kimi zaman dalga yuksekligi 15 metreyi buluyormus ve maalesef  burada ve aciklarda cok feci gemi kazalari yasanmis.Bunlardan biri 2002 yilinda gerceklesmis.Prestige adli petrol tankerinden 77 bin ton ham petrol Ispanya ve Fransa kiyilarina bulasmis.Keske deniz fenerlerinin hep oldugu ama petrol tasiyan tankerlerin olmadigi bir sistemde yasiyor olsak.
Fenerin oldugu bolume gectigimizde bazi seyler dikkatimi cekti.Birincisi sagda solda her tasin kenarinda gordugum,yakilmis yada yakilmaya calisilmis ayakkabilar ve kiyafetlerdi.Dediklerine gore tum Santiago yolunu gecen insanlar bu son noktada o yolculukta kullandiklari butun kiyafetlerini,ayakkabilarina varana dek yakarlarmis.Bir cesit sembolik arinma.

Yine az ileride ise bir tas'a harc ile sabitlenmis demirden bot gordum ve hemen onunda haci adaylari icin yapilmis onursal birsey oldugunu ogrendim.
Bir sure sonra buyukce kayalarin oldugu yerden yaklasik yarim saat okyanusu izledik.Tabi oradaki tum insanlarla beraber.Buda oldukca hos bir durumdu.Zira hic tanimadiginiz insanlar bile olsalar yan yana sessizce oturup okyanusu izlemek cok ozel bir sey olsa gerek.Geri donus icin hareketlenirken gozum buyuk bir kaya'ya takildi.Tepesinde oturan ufak kayayla ilginc bir goruntu olusturuyorlardi.
Finisterre'deki son resmimizide kareledikten sonra donus yoluna koyulduk.Buraya gelirken Corcubion kasabasini gormus ve donus yolculugunda ziyaret edecegimizi planlamistik.Zaman sorunumuz olmadigi icin Finisterre'den donerken yaptigimiz 15 dakikalik bir yolculuktan sonra bu kasabaya vardik.

Minik bir korfezin etrafina kurulmus bu yerlesim yeri tabiki bir balikci kasabasi.Kisa bir mola verdik.Buz gubu ruzgara ve deniz suyuna ragmen yuzen cocuklari,martilari,minik teknesinde aglariyla ugrasan yasli bir balikciyi izledik ve cok gecmeden donus yolculugu icin kasabadan ayrildik.
Acikcasi sabah yola cikarken bu kadar guzel yerler gorecegimi pek tahmin etmiyordum.En azindan Finisterre disinda beni bekleyen ozel yerler oldugunu pek dusunmemistim.Belki de o an sicak yatagin ve uykunun guzelligi disinda birsey dusunemiyordum.Ama bir daha ki sefere tereddut etmeyecegimdem adim gibi eminim.

Umarim bu yaziyi okuyan sizlerde imkanlariniz dahilinde tereddut etmeden butun bu dunya guzelliklerinden payiniza dusenleri doyasiya yasarsiniz.

19 Eylül 2010 Pazar

Castillo De Vimianzo & Finisterre Bolum :1

Castillo De Vimianzo yani Vimianzo Kalesi 14 yuzyilin baslarinda yapilmis Vimianzo kasabasinin merkezinde bulunan tarihi bir yapidir.Finisterre (Dunyanin Sonu) yolculugu icin yola ciktigimizda gidis yonunde mola verdigimiz tek yer olan Vimianzo alttaki ilk resimde de gordugunuz uzere oldukca sirin minik bir kasabadir.Vimianzo Kalesi ise bu minik kasabanin semboludur.

Etrafi tepelerle cevrili olan bu kasaba kendi halinde bir kasaba olmasina ragmen oldukca bakimli ve modern bir goruntudeydi.Eski yapilar oldukca iyi korunmustu.Tipki Vimianzo Kalesi gibi.Kale (sonradan ogrendigim kadariyla ufak tefek bakimlar haric) yuzde yuz orjinal hali ile ayakta karsiladi bizi.Iyi bir profil resmi icin bir iki deneme gerceklestirdim.Ama basarili oldugum soylenemez zira bakabildigim bir kac acidan kalenin profil resmini almak imkansizdi.Agaclar baktigim acilardan kaleyi iyi sakliyordu.Diger acilardan bakmak icin ise yeterince vaktimiz yoktu.Tabi bende iceriden kaleyi resimledim ve gozume carpan ilk kare muthisti.
 Bu iyi korunmus kaleyi gezerken aklima birden Allianoi Antik Kenti geldi.Hani su Tarkan'in baraj sulari altinda kalmaya basladigi icin korunmasi gerektigini dile getirdigi Cevre ve Orman Bakani'ninda Tarkan'i her ise burnunu sokmasin diye elestirdigi antik kent.Zaten su paragrafi okudugunuzda otomatikman bu konu hakkinda gorusumu anlamis oluyorsunuz.Tarihine her zaman uygun bir fiyat bulan bir toplum oldugumuzu uzulerek belirterek kale ile ilgili diger resimleri paylasmak istiyorum.
Kaleye girer girmez minik bir avluya cikiyorsunuz.Avlunun hemen solunda ve karsisinda irili ufakli odalar bulunuyor.Esim ve ailesi odalara dogru yonelirken ben hemen girisin sagindaki merdivenlere yonelerek kalenin ust bolumune ciktim.Tabiki harkulade manzaralar karsiladi beni.(Yukarida ilk resimde kasabanin genel gorunusude dahil).
Kalenin odalarinin oldugu bolum ise baska bir dunya.Vimianzo halkinin esas gecim kaynagi tarim.Ama kalenin icinde gelen turistlere el yapimi urunler satarakta gecimini saglayan bir kesim var.Bu iste oldukcada basarililar.Girisin solundaki ilk oda da danisma,hemen yanibasinda da tatli sirin bir ciftin oldugu oda karsiladi bizi.Beyfendi hemen oracikta yaptigi sepetleri sergileyip satarken hanfendi ise yine el urunu sapkalar yapip satiyordu.
Bakmayin bu kadar gergin durduguna aslinda bu hanfendi resminizi cekebilirmiyim dedigimde koca bir gulumseme ile mecazi anlamda yanitlamisti beni.Ama o ara yanina gelen biri ile kisa sureli gerginlik yasadi.Benim payimada bu gerginlikten bir ani resimlemek dustu.Tartisma tum harareti ile surerken gozum hemen arkamdaki sey'e takildi.Bu gergin konusmanin bitiminde tekrar gulumseyerek sorularimiza yanit veren bu hanfendinin dedigine gore bu sey orta cagdan kalma bir yontemle yaptigi yagmurluk.Yakin bir zaman sayilabilecek donemde de bazi insanlar bu kiyafeti yagmurlu gunlerde giyerlermis.Simdi ise turistik bir gecim kaynagi haline gelmis.
Diger odalarda ise farkli el yapimi urunler yapan ve satan insanlar vardi.Maket kayiklar,el urunu takilar,orta cag stili tabak,bardaklar ve heykeller bu odalarda size pazarlanmak uzere en iyi sekilde hazirlanmis.Yanyana olan bu odalardan ayrilirken bir an disaridan gelen seslere kulak verdik.Zira kadinlar neseli bir sekilde,nefes almaksizin birseyler hakkinda konusuyordu.Ses yukaridaki buyuk odadan geliyordu.Odaya dogru yonelip iceri girdigimizde kadinlar bir anda sustu.Bu durum onlari pek sasirtmasada (kisa bir bakisin ardindan islerine devam etme) bizi oldukca sasirtmisti.Hemen kendilerince ozel birseyler konustuklarini dusunup disari cikmak icin hareketlendik.Tabi gider ayak tum piskinligimle bir iki resim almayi basardim.
Kendimize canak,comlek islerinin yani sira kendisine ait ozel tasarimlarda satan kadindan sirin bir baykus heykeli ile yaprak seklinde tutsuluk satin aldik.O ara duvarda asili olan Ucan Cadi maketini almak isteyen biri ile saticinin pazarliginada sahit oldum.Garipseye bilirsiniz ama sirf o maketi ve hemen yani basindaki yerel kiyafetleri tasiyan mankenleri resimleyebilmek icin pazarligin bitmesini bekledim.Sonucta herseyi resimledim.Cunku pazarlik bir anlasma ile sonuclanmadi ve satis gerceklesmedi.
Orada bulunan yerel halktan olan saticilarinda gururla soyledikleri uzere birbirinden guzel ve yaratici el yapimi urunlerin sergilendigi bir kale ve bu kalenin etrafina coreklenmis Vimianzo kasabasi cok guzel bir gezi deneyimi olarak anilarimdaki yerini aldi.

Yaziyi bitirmeden once Vimianzo kasabasinin halkinin sol goruslu sosyalist insanlardan olustugunu ve 1936-1939 yillari arasindaki Ispanya Ic Savasinda milliyetci akimlarin liderligini yapmis,yine bu surecten sonra 36 yil boyunca ulkeyi yonetmis Franco ve fasist dikta anlayisina karsi yazariyla,sairiyle,ogretmeniyle,ciftcisiyle savasmis yerel bir halk oldugunu belirtelim.